Etiketler

30 Mart 2021 Salı

Hayvan Çiftliği

(Bir Peri Masalı)

 

"Bütün Kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir.”

  Alt başlığı Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği Bir Ütopya’nın Distopya’ya dönüşünü anlatıyor. Kitap fabl tarzında yazılmış bir hiciv romanı. Asıl adı Eric Arthur Blair olan İngiliz Yazar Goerge Orwell  1922-1927 yılları arasında Hindistan da  İmparatorluk Polisliği yaptı. Ancak İmparatorluğun içi yüzün görünce istifa etti. Sömürge memurlarının davranışlarını eleştirdiği makalelerin derlemesi olan Bir Fili Vurmak adlı Kitabı 1950 yılında yayınlandı. İkinci dünya savaşının sonlarına doğru da Hayvan Çiftliğini, Stalin Rejim’ini ve Kapitalist Sistem’e eleştiri olarak yazdı.

 Ben kitabı Can Yayınları, Cemal Üster’in çevirisinden okudum. Kitabı daha önce 1954’te Maarif Vekâleti’nin Dünya Edebiyatından Tercümeler Dizisinden yayınlanmış olan çevirisi ise Halide Edip Adıvar yaptığını ise Cemil Üster’in önsözünden öğrendim.

Kitabın Karakterleri adından da anlaşıldığı gibi Hayvanlar. Beylik Çiftlik Sahibi Bay Jones hayvanlara sert davranan fakat becerikli bir çiftçi. Hayvanların içinde en yaşlı domuz olan Koca reis bir gün hayvanlara gördüğü bir düşü anlatmak için toplantıya çağırdı. Toplantıda Hayvanların birleşip insanlara karşı ayaklanmaları gerektiğini, hayatlarının sefillikten, kölelikten başka hiçbir şey olmadığını, özgür ve zengin olabilmeleri için tek düşmanları insanlardan kurtulmaları gerektiğini anlattı.

“İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlayamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşmaz. Gene de tüm havanların efendisindir.”

Koca Reis gece düşünde daha küçücük bir domuzken annesinden duyduğu İngiltere’nin Hayvanları adlı şarkının tamamını gördüğünü söyledi.  Sesi güzel olmasa da şarkıyı söylemeye başladı. Kısa sürede bütün hayvanlar şarkıya eşlik etti. İngiltere’nin Hayvanları adlı şarkı artık hayvanların marşı olmuş ve her zaman her yerde hatta komşu çiftliklerde bile söylenmeye başlanmıştı.

Koca Reis üç gün sonra ölür ve Bay jones’in sarhoş olup hayvanlara yem vermemesi de hiç beklemediği anda ayaklanmaya sebep olur. Hayvanlar Beylik Çiftliğini tabeladan siler ve Hayvan Çiftliği olarak değiştirir. Tabelanın yanına Yedi Emir yazılır.

·         İki ayaküstünde yürüyen herkesi düşman bileceksin,

·         Dört ayaküstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin,

·         Hiçbir hayvan giysi giymeyecek,

·         Hiçbir hayvan  Yatakta yatmayacak,

·         Hiçbir hayvan  içki içmeyecek,

·         Hiçbir hayvan  başka bir hayvanı öldürmeyecektir.

·         Bütün hayvanlar eşittir.

 Hayvan ırkının en zeki olanları olarak bilinen Domuzlar yönetimi ele alır. Snowball ve Napoleon kendi aralarında anlaşamaz ama Napoleon herkesten gizli yetiştirdiği köpekler sayesin Snowball’u çiftlikten kovar ve tek lider olarak hükmeder.  

Zamanla Yedi Emir’deki birçok madde değişecek ve tek bir maddeye dönüşecektir.

BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR.

Beni en çok etkileyen Zavallı Boxer olmuştur.  Yel değirmeni için var gücüyle çalışan, Napolleon ne derse haklıdır deyip azalan tayınlarına ses çıkarmayan zavallı Boxer sakatlandığı zaman hayvan kasabını boylamaktan kurtulamaz. Ve tabiî ki kitaptaki çarpıcı sahnelerden bir diğeri ise domuzlar ve insanlar şerefe kadeh kaldırdığı sahnedir.

“Bay Pilkington kadehini kaldırır ve espiriyi patlatır:

“Sizin aşağı kesimden Hayvanlarınızla uğraşmak zorundaysanız bizlerde bizim aşağı sınıftan insanlarımızla uğraşmak zorundayız.” Der”

Gizlice onları seyreden hayvanlar Domuzlar ve İnsanları birbirinden ayıramaz.

Karakterler:

Koca reis: Ayaklanma öğüdünü veren bilge domuz. Karl Max temsil ettiği söyleniyor.

Napoleon: Çifliğin lideri olan domuz, Stalin’i temsil eder.

Snowball: Oda diğer domuz, okumayı öğretir, bir değirmen yapılması taraftarıdır. Lev Troçki'yi temsil eder.

Squealer: Bir domuzdır, mükemmel bir konuşmacıdır. Sovyetlerdeki parti yanlısı Pravda gazetesini temsil eder.

Boxer: Zeki sayılmayan bir at. Tek gayesi 'daha çok çalışacağım'dı; ve öyle de yaptı. Boxer da Sovyetler’deki vasıf işçilerini temsil eder.

Clover: Dişi bir at. Asla yakınmazdı.

Benjamin: Yaşlı ve inatçı bir eşek, Benjamin, yaşlı kuşağı, her yeniliğin karşısında olanları temsil eder.

Moses: Kuzgun, hayvanların ölünce Balbadem Diyarına gideceğini anlatıp durur. Hiç çalışmadığı için pek sevilmez. Kiliseyi ve dini temsil eder.

Mollie: Tek derdi şeker yitebilmek ve daha rahat yaşamak olan bir at.

Muriel: Kuralları okuyan bir keçidir.

Jones: Çiftliğin ve hayvanları eski sahibi.

Bir baskı biçiminden başka bir baskı biçimine giden masalsı kitap aslında büyüklerin bir peri masalı!  Ya da geçek yaşamı!

“Kedi, Yeniden Eğitim Kurulu’na katılmış bir süre canla başla çalışmıştı. Bir gün birde bakmışlardı, damda oturmuş erişemeyeceği kadar uzaktaki serçelerle konuşuyor; onlara artık bütün hayvanların Yoldaş olduğunu, dilerlerse çekinmeden gelip pençesine konabileceklerini anlatıyordu.  “

Keyifli okumalar.

2 yorum:

  1. 1984 den sonra mutlaka okunması gereken bir eser.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum. George Orwell öngörüsü mğhteşem bir yazar. Yazdığı eserler günümüzü de yansıttığı için herkesin mutlaka okuması gerekiyor.

      Sil

Bazen yokluk sarar etrafını.  Sevgi yokluğu, şevkat yokluğu, anlayış yokluğu anlaşılmama yokluğu. O kadar yokluğun içinde varlığını bir türl...