Etiketler

26 Nisan 2020 Pazar

Kısa bir mola "Tavsiye kitap "



Eskiden çok sosyal bir insandım. Geçen gün bir arkadaşımla konuştum, “eve girmezdin sen”  dedi. Uzun zamandır da evden çıkmıyorum. ( 5 yıl kadar oldu) İnzivaya çekildim ve arındım. Karantina benim hayatım da çok büyük bir değişiklik yapmadı. Ben zaten bir çok şeyden izole yaşıyorum.

Aslında eskisinden daha sosyalim. Hiç olmadığım kadar aktifim. Dünyanın bilinen ve bilinmeyen bütün ülkelerine seyahat ediyorum. Farklı boyutlarda geziyorum. Farklı insanlarla sohbet imkânım oluyor. Geçenlerde Einstein ile sohbet ettim mesela, hayatından küçük notlar paylaştı benimle. Fraud ile henüz tanışmadım ama en kısa zamanda tanışmak istiyorum! Şu sıralar Yuval Harari ile Homo Deus üzerine sohbet ediyorum. Yani demem o ki; keyifle kahvemi yudumlayıp kaliteli sohbetlerin dibine vuruyor, bilmediğim yerlere gözlerimi kapattığım anda gidiyorum. Maceradan maceraya atlıyor, doğaüstü varlıklarla doğaüstü yerlerde dolaşıyorum. Evet, dışarıda bakıldığında çok asosyalim. Evden çıkmayan bir ev hanımıyım.

(Fotoğraf bebeğimin dört aylık olduğu zamanlar) 

Mesela geçen gün ikinci kez Budapeşte’ye Pal Sokağına uğradım. Başkan Boka ve askerleri ile kum torbalarıyla yapılan bir savaşa katıldım. Rütbesiz er Nemecsek çok sevdiği arsayı Feri Ats ve daha önce misketlerine el koyan Pasztor kardeşlere kaptırmamak için nasıl canla başla savaştığını ve sonunda subaylığa atandığını anlatan mükemmel bir kitap. Macun derneği üyeleri Nemecsek’i hain ilan ederek adını zabıtlara küçük harflerle  geçmesi zavallının küçük kalbini çok kırmıştı. Ernö Nemecsek’in inandığı değerler uğruna kendini nasıl feda ettiğini okuyacağınız bu kitap gerçek bir başyapıt.

"Şimdi artık Pál Sokağı Çocukları’nın Arsa’sında kocaman çok katlı evler var.
Ama ne gam: Dünyanın bütün çocukları
Pál Sokağı’ndandır! "

Ferenc Molnár

Pál Sokağı Çocukları



19 Nisan 2020 Pazar

Bir Garip Kitap Mimi

 Merhaba arkadaşlar, daha önce https://histasyon.com/ tarafından bir mim daveti aldım. Mim konusunda biraz acemi olduğum için netten araştırdım ama galiba eksik olmuş. Bir Garip Kitap Mimi başlığı altında bir kaç sorudan oluşan bu mime ben yorumla iştirak ettim. Fakat cevaplarımı kısa kesmek zorunda kaldım. Şimdi acemiliğimi telafi etmek ve sorulara dolu dolu cevaplamak için bu mime ikinci kez katılıyorum.

Neden Kitap Okuyorsunuz?

 2014 yılında zorlu bir süreçten geçtim. Çalıştığımız iş yeri battı ve biz eşimle maaşlarımızı alamadan ortada kaldık. O zor zamanlarda insan dostunu ve düşmanını daha iyi tanıyor. Kitaplar benim kaçış noktam oldu.  Bu süreçte kitaplara sığındım. Ve o Zamandan itibaren kitaplar benim için en büyük huzur kaynağı oldu.

 “Bilge kişiler, hayatın dertlerine çareyi kitaplardan bulur.” Demiş Sevgili Victor Hugo.

Ne Sıklıkla Kitap Okursunuz?

 Eskiden kitaplar benim için zaman ayrılması gereken aktivite değil, günlük rutinimdi. Ama artık küçük bir bebeğim var o yüzden güne 50 sayfa okusam kendimi şanslı hissediyorum.

En Sevdiğiniz Kitap Hangisi?

 Aslında tercih etmesi zor, yani birçok kitap var ama içlerinden birini tercih edecek olursam yorumda da bahsettiğim gibi Victor Hugo’nun Sefiller kitabı. Çok derin izler bırakmıştır bende ve 2014 yılında okumama rağmen hala birçok şeyini hatırladığım ve hatırlarken okurken hissettiğim o heyecanı yeniden hissettiğim ve hala sonuna çok üzüldüğüm bir kitap.

Bitiremediğiniz Kitap Veya Kitaplar Nelerdir?

Çok var, ben okunacak birçok kitap varken beni zorlayan, anlayamadığım, sürüklemeyen kitapları yarım bırakıyorum. Tabi kitaba şans vermek adına yarısına kadar mutlaka okurum.

Aynı Zamanda En Fazla Kaç Kitap Okuyabildiniz?

 Buna karşıyım, ben bitirdiğim kitabın tadına varmak için kendime iki gün zaman veriyorum. O yüzden biri bitmeden diğerine başlamıyorum.

Kendinizi Bulduğunuz Kitap Karakterleri Ve Nedeni

 Bu sorunun cevabını hiç düşünmemiştim. Hangi kitap karakteri olabilirim diye kendime sorduğumda Martin Eden galiba. Umarım sonumuz benzemez.

Kitap Ayracı Haricinde Kitap Arasına Ne koyarsınız?

 Ayraç dışında sadece kalem koyarım ya da kitabı ters çevirip öyle bırakırım.

Bir Yazarla Arkadaş Olma Fırsatınız Olsaydı, Hangi Yazar Olmasını İsterdiniz?

 Kesinlikle Victor Hugo, Sefilleri yazarken bir köşeden onu izlemek isterim. Jean Valjean’ a hayat veren o parmakların her hareketini izlemek isterdim. Sevgili Esmeralda’yı keçisini ve kambur,aksak ve sağır zangoçu yazarken yüzündeki her mimiği görmek isterdim. Ve sadece 6 ay içinde Notre Dame'ın Kamburunu nasıl bu kadar mükemmel yazabildiğini sormak isterim.

Mimdeki sorular bu kadardı. Böyle güzel bir mime davet edildiğim için https://histasyon.com/ teşekkür ediyorum. Daha nice güzel mimlerde buluşmak dileğiyle, Hoşçakalın…



14 Nisan 2020 Salı

UMUT

 

Vel hasıl-ı  kelam teknik bir hatadan dolayı yazılarım silindi dostlar. Galiba evren bana cevap veriyor.   Bunu bir işaret olarak düşündüm, silinenleri bende sildim. Artık yeni yazılarımla yeni bir nefes getirmeye karar verdim bloğuma. Aslında ne yazacağıma nasıl bir yol izleyeceğime emin değildim. Tam 3 sene tek kelime yazamamıştım. Ama en baştan en güzel olanından başlamaya karar verdim.

Kafamda birçok kelime uçuşuyor, ama bunları kaleme dökmek asıl mesele.  Küçük küçük notlarla koca bir sayfa dolar, sonra bir bakarsın içinden sadece tek bir kelimeye sayfalarca anlam yüklersin. Şimdi benim de küçük notlarla dolu bir sayfam var.

Gündelik yaşamın telaşında kendime çaldığım nadir zamanlarda kendimi dinliyorum.  Fonda ilkbahar valsi, burnumda mis gibi amber kokusu, elimde papatya çayım kapatmışım gözlerimi etrafa, tıkamışım kulağımı dünyaya kendimi dinliyorum. KENDİMDEN ÖZÜR DİLİYORUM. KENDİMİ SEVİYORUM. KENDİME TEŞEKKÜR EDİYORUM. Bilinçaltım bana doğru yolu gösterecektir. Bilinçaltım doğruya eğilimlidir. Ve evrenin bana vereceği cevaba şimdiden teşekkür ediyorum.

Hadi sizde deneyin, içinize doğan huzurun keyfine varın.  Yeni yazılarımla görüşmek üzere sevgili dostlarım.

Bazen yokluk sarar etrafını.  Sevgi yokluğu, şevkat yokluğu, anlayış yokluğu anlaşılmama yokluğu. O kadar yokluğun içinde varlığını bir türl...